Trainspotting? Trainspotting'in hayatımdaki yeri nedir? Yeri falan yoktur hayatımda. Yani böyle yer derken... Tamam, bilgisayarımda birkaç GB, kitaplığımda birkaç cm küp yer kaplar, ama Trainspotting'in hayatımda bundan başka yeri yoktur? Neden? Çünkü benim için Trainspotting, vezgeçmektir. Sahip olduğun, değer verdiğin her şeyden vazgeçmek. Neden? Çünkü böyle küçük küçük şeyler, sahip olduğumuz minik lezzetler, bizi bu hayata bağımlı kılıyor. Hayatın tiryakisiyiz. Oysa, o bizi pireli bir köpek gibi üzerinden silkip atacak. İşte bu yüzden, değerlerimden vazgeçiyorum birer birer, onlar benim değerimi belirlemeden. Bu yüzden Trainspotting'in hayatımda bir yeri yok. "Folklorik olarak saygım var, ama sana tapamam totem."
So why did I do it? I could offer a million answers, all false. The truth is that I'm a bad person, but that's going to change, I'm going to change. This is the last of this sort of thing. I'm cleaning up and I'm moving on, going straight and choosing life. I'm looking forward to it already. I'm going to be just like you: the job, the family, the fucking big television, the washing machine, the car, the compact disc and electrical tin opener, good health, low cholesterol, dental insurance, mortgage, starter home, leisurewear, luggage, three-piece suite, DIY, game shows, junk food, children, walks in the park, nine to five, good at golf, washing the car, choice of sweaters, family Christmas, indexed pension, tax exemption, clearing the gutters, getting by, looking ahead, to the day you die.