Geldi mi hepsi birden gelir hani. Bu sabah Fransızca finalim vardı, sıçtım batırdım. Zaten Sports Fest'ten beri it gibi hastayım. Öksüre öksüre bihal oluyorum, nefesim kesiliyor, mideme kramplar giriyor. Yetmezmiş gibi salıya yetişecek 4 sayfa çevirim, 7 sayfa da hikaye incelemem var. Final haftasından bahsetmiyorum bile...
Geçen sömestr bayağı paniklemiştim. Acemiliğime veriyorum. İnsan hayatında ilk defa final görünce, böyle bi "Hass... N'oldu lan şimdi?" moduna giriyor, ama ikincide alışılıyormuş demek ki. Üçüncü de kabullenme, dördüncü de siktir etme aşamalarından geçmeyi umuyorum.
Bu arada bilmeyenler, takip etmeyenler için söyleyeyim: Haziran 10 dedin mi, yolcudur Abbas bağlasan durmaz. Texas'a gidecek olmanın ayrı bir heyecanı var bünyede. Bi yandan da Dimitris'le uğraşmaktan ne sınav var gözümde, ne ödev, ne çeviri. Ben böyle güzelim falan filan:).
Yine de diyorum ki, ben blogu fazla boşlamayayım. Şu an yazarken bile bir mutluluk, bir hoşluk kapladı içimi. 15 dakikalık öksürük krizim bile kesildi. Bu akşam için aslında arkadaşa sözüm vardı, yemekli ev partisi gibi bir şey ayarlamıştık. Ödevden, hastalıktan kafamı kaldırıp gidecek gücü bulamadım kendimde. Siktiminin öksürüğü gene başladı zaten. Hadi o zaman, bana müsaade. Öpüldünüz. Yok öpmiyim, bulaşmasın. :S
12 yorum:
Dimitris kim yahu?
Benim Yunan ya :D internetten :D
Vuuv hadi hayırlı olsun :D
hayırlı olcak bi şey yok ya öyle bi şey diil yani :D
tiyaa Yunan basketboldan tavlasaydın bi tanesini :D
kısmet diilmiş yunan :D
O değil de, ben okulu dondurucam =/ Çok sıkıyor; finaller, vizeler, dersler...
Saçmalamaaaa!!! Şimdi sıkıyorsa, her zaman sıkacak. Yüzdün yüzdün kuyruğuna geldin, şu finalleri bi atlat tatil var zaten. Kıyamam :'(
Finallere giricem mecburen; bu dönemi de vereyim de eksiksiz, seneye bursum kesilmesin =) 2 sene daha okulun benim için ayak bileğime takılmış bir pranga olmasına dayanamam.. Yapmam gereken şeyler var benim; aptal ve isteksiz (hepsi değil, çoğunluğu) hocalarla uğraşamam..
Şimdi derslerin ayağında bir pranga olmasını istemiyor olabilirsin, ama Türkiye'nin (ve dünyanın pek çok yerinde de) mentalite ortada. İyi kötü bir üniversite bitirmiş olması bekleniyor insanın. Şimdi dersler, hocalar bileğine dolanırken, eğer mezun olmazsan bir diploman olmayışı dolanacak bileğine. Biliyorum hava çok güzel, dersler sıkıcı, finaller yakın. Ama azıcık sabret. Güneşin zaptı yakın. :))
Güneşi derssiz zapt etmek istiyorum =) şu üniversiteye geldiğimden beri birkaç teknik detaydan daha fazlasını öğretmediler ya da öğretemediler.. Fizikle ilgili genel bilgimde çok fazla artış olmadı, emin ol araştırarak beyni geliştirmek daha kolay böyle bir devirde, en azından bu ülkede.. Diploma benim için gerçekten önemi olmayan bir gösterge.. Öğrencilerin büyük çoğunluğu kopya yazarak geçiyor, bu kisinin bilgisini bir diploma ne ölçüde gösterebilir ki? Kaldı ki bir yerde çalısmayı da düşünmüyorum... Param olunca giderim özel bir universiteye, istediğim, alanimla ilgili bir bolum okurum diploma illa gerekirse; ama onu da diploma için okumam, belki bir süre sonra onu da boşlarım.. Cidden çok iyi hocam da oldu okulda; ama tek basına, hele ki artık derslerime de girmeyecekse bir faydası olmuyor..
Şirketimi kurunca diplomaya da bakmam, adamın yaptıgı islere ve yapabilme kapasitesine bakarım.. Diploma boş ve kalın bir kağıt sadece
Bir de çok üç ve iki nokta kullanıyorum...
İki nokta diye bir işaret yok, iki nokta kullandığın yerlerde üç nokta kullanman lazım.:)
Söylediklerine, diplomanın gereksizliğine katılıyorum. Benim de sınıfımda olup, benden iyi notlar alıp, oturup karşısına konuşmaya kalktığında her şeyden o denli bihaber olan insanlar var ki! Bunlar da diploma alacaklar, hem de babalar gibi bir diploma alacaklar ve insanlar onları, zeki, başarılı insanlar sanacak. Çok acı bence, ama elimden gelen bir şey yok. :)
Tabi ki senin kararın sonuçta, ama ben pes etme derim. Hani sornadan pişman olmamak için, elindeki bir fırsatı tepmiş olma diye. :)
Yorum Gönder