HOŞ GELDİN RAMAZAN!
Ramazan ayı, yalnızca sıcacık susamlı pideler ve müthiş lezzetli bir tatlı olan güllaç gibi güzel, insanı mutlu eden geleneklerle çalmıyor insanın kağısını. "Ramazan davulcusu" adı altında dolaşıp, tek amaçları artık fonksiyonelliğini yitirmiş bir geleneği kendilerine yontmak olan insanlar sağ olsun, istisnasız her gece uykumuzdan ediliyoruz.
Yahu bu devirde davulcuyla uyanan mı kaldı? Oruç tutan insan sayısı zaten gün geçtikçe azalıyor. Her evde en az bir cep telefonu, o olmadı çalar saat var. Bu aletler, öyle davulcunun desibeline bağlı olarak değişken sonuçlar da vermiyor. Hem her gün aynı saatte, aynı şiddette çalıp, uyandırma garantisi sunuyorlar; hem de bayramda kapınıza dayanıp para istemiyorlar. Üstelik çalar saat olmak için ihaleye girmeye de gerek yok.
İşte benim gibi düşünen Emin Abim, espritüel de bir insandır, bizim davulcuyu belediyeye şikayet etmiş. Bundan birkaç gün önce de annem, sokak köpeklerini çok havlıyorlar ve çevredekileri rahatsız ediyorlar diye şikayet etmişti. Bu iki şikayetin de ciddiye alınıp bir sonuca bağlanacağını sanmıyorum. Hadi köpekler neyse de, bu davulculuk işi zaten ihaleyle alınıyormuş. Hâl böyleyken, belediye bir davulcuyu işinden men etmeyi düşünmez bile. Zaten ramazanda davul çalmak yasaklanırsa, küçük çapta bir isyan çıkabilir mahallede.
Ama köpekleri toplayıp kısırlaştırabişlirlermiş, öyle demişler.
Hazır belediyeden bahsetmişken;
Dün bir arkadaşım, terk ettiği hatunun çirkinliğini "Belediyeye versen zehirlemez." diye tasvir etti ya, helal olsun. Yaratıcılıkta son nokta:).
Resim de Burger King'in ramazan kampanyası afişi. Güzel olmuş. Afferim. :)
2 yorum:
Ben o çirkinlik tanımını daha önce duymuştum. Hatırladığım iyi oldu. :)
Ben ilk duyduğumda çok güldüm. Kim bulduysa iyi düşünmüş:)
Yorum Gönder